20 Eylül 2012 Perşembe

PLATONİK / Bölüm 2 / Sahne 8

SAHNE 8

(Zehra ile ayrılma kararı alan Önder, bir süre sonra bu kararından pişman olur ve acı çekmeye başlar.)

ÖNDER : Off ulan off!Bu ne berbat bir hismiş!Aşk acısı dedikleri şey bu olsa gerek.İçimden bir parça kopmuş gibi,göğüs kafesimde derin bir boşluk hissetmeye başladım.Sanki o parçayı Zehra alıp götürmüş gibi.Nasıl birşeydir bu nasıl birşeydir?Dayanamıyorum artık. O sesi aklımdan çıkmıyor,resmen kulağımda çınlıyor ya.Bana ne kadar söylediği güzel şeyler varsa aklıma geliyor.Beraber yaşadığımız tüm anılar gözümün önünde canlanıyor.Neden böyle oluyor ki?Neden?Aklım almıyor.Kendimi bir gökdelenden atlamış gibi hissediyorum.Paramparça haldeyim,yaralıyım.Birazdan son nefesimi verip,ölecekmiş gibi hissediyorum.O gelirse ve elimden tutup kaldırırsa herşey geçecekmiş gibi işte o zaman tüm bu yaşadığım acıları unutacağım.İşte o zaman herşeye yeniden başlayacağım,yeniden.Belkide başkası gelecek,bana unutturacak herşeyi,bu yaşadığım berbat hisleri unutturacak.Peki benim bu şekilde daha ne kadar durmam gerekiyor?Daha ne kadar ağlamam gerekiyor?Daha ne kadar bağırmam gerekiyor?Daha ne kadar zaman geçmesi gerekiyor?Bunlar sanki hiç bitmeyecekmiş gibi,hep devam edecek gibi geliyor.Başlangıçta herşey ne kadar güzeldi oysa ki.Onun duygularını hiçe sayıp,içimden geldiği gibi korkusuzca söverken ve onsuz yaşayacağıma kandırırken kendimi herşey ne kadar yolundaydı.''Ben burdan atlasam birşey olmaz,hiçbirşey olmaz'' derken ne kadar güveniyordum kendime.Ondan kurtulma rahatlığıyla bırakmışım,kendimi boşluğa.İşte o atlayan gururum,pişmanlığa dönüşmüş sonunda...Off şuan biriyle konuşmaya o kadar ihtiyacım var ki,sıkıntımı anlatıp rahatlarım belki,birazcıkta olsa.Kimi arasam ki şimdi?Hmmm...Cenk'i arayamam,o benden dahada duygusal,birşey der şimdi dahada kötü olurum.Nilay'ı arasam zaten umrunda bile olmaz.Aaaa!!Buldum!Tabii ya Mutlu'yu arayayım ben.İnşallah müsaittir ya.Saat kaç acaba? Bi bakayım. Aaa gece 12'i geçiyor ya.Her defasında gülmekten gözümden yaş getiren birinden,şimdi o gözyaşlarımı silmesini isteyeceğim.Umarım beni bu zor durumdan kurtarır.

(Önder ; herşeye gülen ve espri yapan çatlak arkadaşı Mutlu'yu arar.O sırada Mutlu sevgilisinden aramasını beklemektedir.Telefonu bakmadan açar.)

MUTLU : Aşkıım sen misin? Bende seni çok özledim. Hahaha...
ÖNDER : Ne aşkımı lan? Ben Önder.
MUTLU : Ne arıyon oğlum beni? Anam mısın? Babam mısın? Hadi onu da geçtim sevgilim misin lan? Hahaha...
ÖNDER : Off ne diyosun be! Sevgilim yok artık. Gitti. Çok yalnız kaldım.
MUTLU : Peki biz şimdi neyiz? Hahaha...
ÖNDER : Off dalga geçme ya. Zehra gitti oğluuum.
MUTLU : Tamam anladım ama ne ayaksın lan sen? Hahaha...Kız gitti,şimdi bana mı yazıyorsun? Frekansları karıştırma yoksa fena olur he. Hahaha...
ÖNDER : Tövbee tövbeee. Allah yazdıysa bozsun. Ben burda acı çekiyorum sen ordan gülüyorsun ya. Bi konuşalım,derdimizi anlatalım dedik,senin şu yaptığına bak.
MUTLU : Sen ve senin gibilere var ya çok gülüyorum ben. Hahaha... Zavallısınız vallah.Sevgili lan bu sevgili.Hadi ananı kaybedersin anlarım,babanı kaybedersin anlarım yeri dolmaz ama bu sevgili dediklerin geçici be.Olsa ne olur olmasa ne olur.Biri gider,biri gelir.Ağlama lan.Hemen yenisini bul. Hahaha...Ben sana ayarlarım bir tane.Üzüldüğün şeye bak ya.Erkek adam ağlar mı? Emzik vereyim mi? Hahaha.
ÖNDER : Hadi ordaaan. O boşluk kolay kolay dolmuyor be. Sen öyle diyorsun belki haklıda olabilirsin ama dolmuyor işte.Öyle değişik bir his ki bu,tüm organlarını götürüyor sanki.
MUTLU : Organ mafyası lan bu nereye götürüyor? Hahaha...
ÖNDER : Onun gibi birşey lan.Önce aklımı aldı,akıl sağlığım gitti.Şimdi de kalbimi alıp götürdü.
MUTLU : Beleşe mi? Hahaha...Bitkisel hayattaysan gel de fişini çekeyim. Hahaha...
ÖNDER : Off ondan daha kötü lan! Göğsümde kocaman bir boşluk var.
MUTLU : Göğüs kası çalış biraz. Hahaha... ŞINAV çek ŞINAV. Hahaha.
ÖNDER : Off geçer mi lan öyle? Sen güldükçe ben daha çok acı çekiyorum yapma. Neden bende senin gibi mutlu olamıyorum ki?
MUTLU : Sen zaten benim gibi istesen de olamazsın önce bi onu unut. Hahaha...Hahaha...Geber artık seni lanet olası. Hahaha...Öldün mü lan? Hahaha...Benim kahkahalarım gelmiyor mu? Hahaha...
ÖNDER : Gül sen gül.
MUTLU : Ben burda krize girdim,gülmekten öldüm sen hala yaşıyon mu yaa? Hahaha...
ÖNDER : Ha-ha-ha... Hapşuuuuuuu!!
MUTLU : GEBEEEEEEEEEEER ! Hahaha...
ÖNDER : Al işte...
MUTLU : Karnımda kocamaan bir boşluuuk vaaar. ACIKTIIM GALİBA! Hahaha...
ÖNDER : Geç dalganı geç sen.
MUTLU : Sen beni güldürdün Allah'ta seni güldürsün. Alsın cehennemine. Çünkü bende orda olacağım. Hahaha...
ÖNDER : Razıyım.Ölmeye de razıyım.Dayanamıyorum artık.Dayanacak gücüm kalmadı.Bu acıdan kurtulmak istiyorum.İntihar edeceğim.
MUTLU : Yeter lan yeter ben gülmekten öleceğim burda. Hahaha. Bir kız için yaptığına bak,kendine gel çık şu triplerden. Hahaha...
ÖNDER : Ben onsuz yapamam.Herşeyimdi o benim herşeyimi kaybettim ben.Yaşamak için bir sebebim kalmadı.Hiçbirşey hemde.
MUTLU : Şaka mısın sen ya? Hahaha...Sen konuştukça gülesim geliyor benim. Bu nasıl bir ses tonudur böyle? Ciyak ciyak... Hahaha...
ÖNDER : Hayallerim yıkıldı hayallerim.
MUTLU : Hayal kurmak bedava oğlum git yenisini kur. Hahaha. Sende var ya temeli yanlış yere atılan inşaatlar gibisin,bir depremde yıkılıyorsun. Hahaha...
ÖNDER : Ben kapatıyorum vallah. Çok kötüyüm ya.
MUTLU : Ne adamsın ya. Hahaha... Ara kızı konuş. Dönerse senindir,dönmezse zaten hiç senin olmamıştır. Hahaha. Bana niye dil döküyosun boşuna? Hahaha.
ÖNDER : Doğru ya ne gurur yapıp kendimi yiyip bitiriyorsam.Arayacağım ya.
MUTLU : Yemiyo mu? He yemiyor mu? Aramazsan adam değilsin. Hahaha...
ÖNDER : Kapat lan kapat.
MUTLU : İlk önce sen kapat. Hahaha... Gerizekalı orda kırmızı tuşuna basıcan. Bunu da ben mi öğreteceğim sana. Hahaha...

(Önder telefonu kapatır.)

ÖNDER : Mutlu bile güldüremediyse beni,hiç kimse güldüremez ya.Zehra hariç.Yeter artık bu kadar gurur! Arıyorum.Umarım açar.Bu acıdan ölmeden önce bi sesini duyayım bari.

(Önder Zehra'yı arar.Her telefon çalışında kalbi daha hızlı atmaya başlar ve heyecanlanır.Zehra o sırada Önder'i düşünüp ağlamaktadır.)

ZEHRA : Üff sadece bir mesaj ya da bir çağrı at,pişman olduğunu söyle ya. Bu gece bitmez,lütfeeen ya. ÜFÜ-ÜFÜ-ÜFÜ Önder arıyor!!! Pişman olmuş olmalı. Yaşasııın!

(Zehra,telefonu açar.)

ZEHRA : ÜFÜ-ÜFÜ
ÖNDER : ALOO ZEHRAAA, SEVİYORUM ULAAN SENİ!
ZEHRA : Üff ne bağırıyon be kulağımın dibinde? Ulan demeseydin daha güzel olurdu.
ÖNDER : Allah Allah...Arayıp seviyorum dedim ulana mı takıldın sen?
ZEHRA : Üff ya biraz terbiyeli olsana.Ulan nedir ya? Öküzsün Önder ÖÖ-KÜÜÜZ.
ÖNDER : Bak Zehra! Aradığıma pişman etme beni.Adamı sinir etme.Düzgün konuş benimle.
ZEHRA : Üff ama ben ağlıyorum kaç saattir senin için gerizekalı. Bunu haketmedim ben.
ÖNDER : Ben ne yapıyorum burda göbek mi atıyorum? Ne demek istiyorsun sen? Ben burda ölüyorum senin için.
ZEHRA : Üff ya öyle mi gerçekten? Neden bana öyle gelmiyor o zaman? Neden ağlatıyorsun beni bunca saat? Neden ters ters cevaplar veriyorsun mesajda? Neden bu kadar geç arıyorsun? Beni üzmek hoşuna mı gidiyor senin? Mutlu mu oluyorsun böyle yapınca?
ÖNDER : Hayıır Zehraa.Ben seni üzmek istemiyorum aslında ama o kadar çok sinirleniyorum ki bazen sana ne dediğimi ben bile bilmiyorum,ağzımdan çıkanlara şaşıyorum.Üzülüyorum sonra,seni de üzüyorum.Çok özür dilerim Zehra. Gerçekten bir daha olmaması için dikkat edeceğim. Söz veriyorum sana. Affet beni. Lütfeeen! Seni çoook ama çoook seviyorum.
ZEHRA : Üff tamam ya unutalım bunları,affettim gitti.
ÖNDER : Ohh bee! Seni kaybedeceğimden çok korkmuştum ama çok mutluyum şuan.
ZEHRA : Üff bende ya. Bir daha böyle birşey yaşamayız umarım.
ÖNDER : İnşallaah. Allah korusun! Ben seni bir daha üzmeyeceğim.
ZEHRA : Üff pek inanmıyorum ama görücez bakalım. Şimdi rahat rahat uyuyabilirim.
ÖNDER : Bak sana söz veriyorum. Erkek sözü. Hadi şimdi uyuyalım o zaman.Telefonu kapayınca,kapa gözünü sende. Tamam mı?
ZEHRA : Üff tamam öyle yapıcam ya.Hadi kapattım ben.

(Zehra,telefonu kapatır.)

ÖNDER : Aa kapattı. Çok seviyorum ben bu kızı ya. İlk defa gerçekten sevildiğimi hissettim. O diğerleri gibi olmadı. Beni en zor durumda bırakmadı işte. Ondan öncekileri böyle miydi? Benim üzüldüğümü bilip çoktan başkasını mutlu etmeye başlamışlardı bile. Kimlere ''seni seviyorum'' demişim ben ya. Gerçekten çok pişman oldum şimdi. Bugün akıttığım gözyaşları için zerre pişman olmadım ama haketmeyen insanlara ''seni seviyorum'' dediğim için pişman oldum. Zaten çoğu kişi şu durumda aramaya cesaret edemez ama ben aradım! Çoğu kızda çok sevdiği halde gurur yapar,affedemez. Ama o affetti. Birbirimize deliler gibi aşığız işte. Gerçek aşk bu! Ne olursa olsun sevdiğinin hatalarını görmezden gelmek ve ondan asla vazgeçmemek! İşte bu ya!

                            *****DEVAM EDECEK*****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder